Son günlerde, Trump tekrar Federal Rezerv (FED) Başkanı Powell'a saldırıda bulundu ve onun politikalarının "emlak sektörüne ciddi zarar verdiğini" iddia etti. Bu hareket, geçmişteki ABD başkanlarının Federal Rezerv politikalarına mesafeli durma geleneğini bozarak, Trump'ın para politikası üzerindeki güçlü müdahale eğilimini vurgulamaktadır.
Trump, sosyal medyada Federal Rezerv (FED)'in büyük ölçüde faiz indiriminde bulunamaması nedeniyle mortgage piyasasının büyük zorluklarla karşılaştığını belirtti. "Enflasyon yok" ısrarında bulunarak, faiz oranlarının derhal düşürülmesini çağrısında bulundu. Ancak, ekonomik veriler, Temmuz ayında çekirdek PCE enflasyon oranının %3'e ulaşmasının beklendiğini, bunun da Federal Rezerv (FED)'in %2 hedefinin üzerinde olduğunu gösteriyor ve enflasyon baskısının hala var olduğunu ortaya koyuyor.
Trump'ın eleştirilerine karşılık Powell sessiz kalmaya devam ediyor ve %4.25-%4.50 faiz aralığını koruyor. Federal Rezerv'in kararları, siyasi baskılardan ziyade ekonomik verilere dayanıyor gibi görünüyor.
Trump'un açık eleştirileri sadece Federal Rezerv'in bağımsızlığını sorgulamakla kalmıyor, aynı zamanda piyasalardaki belirsizliği de artırabilir. Gayrimenkul piyasası gerçekten yüksek faiz oranları ve yüksek konut fiyatlarının iki yönlü baskısı altında olsa da, ipotek faiz oranlarının daha çok 10 yıllık Hazine bonosu getirilerinden etkilendiği ve doğrudan Federal Rezerv tarafından kontrol edilmediği dikkat çekicidir.
Trump'ın yorumları bazı konut alıcılarının duygularını okşasa da, faiz indirimlerinin getirebileceği enflasyon risklerini ve bunun ekonomiye uzun vadeli olumsuz etkilerini göz ardı etmiş gibi görünüyor. Federal Rezerv (FED), politika belirlerken istihdam ve enflasyon gibi çok sayıda faktörü dengelemek zorundadır ve kısa vadeli siyasi baskılara boyun eğmemelidir.
Uzmanlar, mevcut ekonomik ortamda Federal Rezerv'in (FED) zor bir denge göreviyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Bir yandan enflasyonu kontrol altına almak, diğer yandan aşırı sıkılaşmanın ekonomik durgunluğa yol açmasını önlemek gerekiyor. Bu, basit bir faiz indirimi önlemi değil, dikkatli ve hassas politika ayarlamaları gerektiriyor.
Ekonomik durumun sürekli değişimi ile birlikte, Federal Rezerv'in (FED) politika yönelimi çeşitli tarafların dikkatini çekmeye devam edecektir. Her durumda, merkez bankasının bağımsızlığını ve karar alma sürecinin nesnelliğini korumak, ekonominin uzun vadeli sağlıklı gelişimini sağlamak için son derece önemlidir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
6 Likes
Reward
6
4
Repost
Share
Comment
0/400
SolidityStruggler
· 08-20 17:53
Powell bu aşamada çok istikrarlı, anladım.
View OriginalReply0
New_Ser_Ngmi
· 08-20 10:46
Siyasetçilerin ağzındaki enflasyon hepsi yalandır.
View OriginalReply0
WhaleSurfer
· 08-20 10:30
Powell gerçekten eski bir bankacı, oldukça sağlam.
Son günlerde, Trump tekrar Federal Rezerv (FED) Başkanı Powell'a saldırıda bulundu ve onun politikalarının "emlak sektörüne ciddi zarar verdiğini" iddia etti. Bu hareket, geçmişteki ABD başkanlarının Federal Rezerv politikalarına mesafeli durma geleneğini bozarak, Trump'ın para politikası üzerindeki güçlü müdahale eğilimini vurgulamaktadır.
Trump, sosyal medyada Federal Rezerv (FED)'in büyük ölçüde faiz indiriminde bulunamaması nedeniyle mortgage piyasasının büyük zorluklarla karşılaştığını belirtti. "Enflasyon yok" ısrarında bulunarak, faiz oranlarının derhal düşürülmesini çağrısında bulundu. Ancak, ekonomik veriler, Temmuz ayında çekirdek PCE enflasyon oranının %3'e ulaşmasının beklendiğini, bunun da Federal Rezerv (FED)'in %2 hedefinin üzerinde olduğunu gösteriyor ve enflasyon baskısının hala var olduğunu ortaya koyuyor.
Trump'ın eleştirilerine karşılık Powell sessiz kalmaya devam ediyor ve %4.25-%4.50 faiz aralığını koruyor. Federal Rezerv'in kararları, siyasi baskılardan ziyade ekonomik verilere dayanıyor gibi görünüyor.
Trump'un açık eleştirileri sadece Federal Rezerv'in bağımsızlığını sorgulamakla kalmıyor, aynı zamanda piyasalardaki belirsizliği de artırabilir. Gayrimenkul piyasası gerçekten yüksek faiz oranları ve yüksek konut fiyatlarının iki yönlü baskısı altında olsa da, ipotek faiz oranlarının daha çok 10 yıllık Hazine bonosu getirilerinden etkilendiği ve doğrudan Federal Rezerv tarafından kontrol edilmediği dikkat çekicidir.
Trump'ın yorumları bazı konut alıcılarının duygularını okşasa da, faiz indirimlerinin getirebileceği enflasyon risklerini ve bunun ekonomiye uzun vadeli olumsuz etkilerini göz ardı etmiş gibi görünüyor. Federal Rezerv (FED), politika belirlerken istihdam ve enflasyon gibi çok sayıda faktörü dengelemek zorundadır ve kısa vadeli siyasi baskılara boyun eğmemelidir.
Uzmanlar, mevcut ekonomik ortamda Federal Rezerv'in (FED) zor bir denge göreviyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Bir yandan enflasyonu kontrol altına almak, diğer yandan aşırı sıkılaşmanın ekonomik durgunluğa yol açmasını önlemek gerekiyor. Bu, basit bir faiz indirimi önlemi değil, dikkatli ve hassas politika ayarlamaları gerektiriyor.
Ekonomik durumun sürekli değişimi ile birlikte, Federal Rezerv'in (FED) politika yönelimi çeşitli tarafların dikkatini çekmeye devam edecektir. Her durumda, merkez bankasının bağımsızlığını ve karar alma sürecinin nesnelliğini korumak, ekonominin uzun vadeli sağlıklı gelişimini sağlamak için son derece önemlidir.